17 Kasım 2009 Salı

Fen ve Teknoloji:Hücre

0

HÜCRE NEDİR?

Hücre: Canlının tüm yaşam özelliklerini taşıyan ve uygun koşullarda yaşamını tek başına sürdürme yeteneğine sahip temel yapı ve işlem birimidir. Hücre, çok hücreli canlılardaki en küçük yaşam birimidir.

Hücreler yapılarını oluşturan, zar-enzimler ve organelleri sayesinde canlılıklarını sürdürürler. Hücrelerde organellerden bazıları olmayabilir. Ancak canlılığın olabilmesi için mutlaka yarı geçirgen zarın ve enzim sistemlerinin olması gerekir.

HÜCRELERİN ORTAK YAPISI VE GENEL FONKSİYONEL ORGANİZASYONU

Vücudumuz çok çeşitli hücrelerden ve hücreler arasındaki ortamı dolduran, organik ve anorganik maddelerden kurulmuştur. Çeşitli doku ve organların kendi özel hücre cinslerini ve bunlarla ilgili özel fonksiyonları ele almadan önce, bütün hücreler için ortak olan esas hücre yapısını ve hücresel fonksiyonun genel karakterini belirtmek gerektir. Bu sebeple evvela hücre nedir, nasıl yapılmıştır ve nasıl çalışır bunu kısaca ve genel çizgileriyle gözden geçirelim.

PROTOPLAZMA

Canlı ile cansız arasındaki farkları düşünerek, canlı organizmaların vücut maddesini, anorganik doğanın cansız olarak kabul edilen maddelerinden ayırdetmek isteyen araştırıcılar, canlı madde özelliklerinin protoplazma’da toplandığını, protoplazmanın genel olarak canlı madde diye kabul edilebileceğini öne sürmüşlerdir.

Dünyamızda bağımsız canlı organizmalar olarak ayrı ayrı yaşayan tek hücreli varlıkların, yahut bitki, hayvan ve insan şeklindeki çok hücreli canlı organizmaların vücudunda yaşayan çeşitli hücrelerin hatta organizasyonu bir hücre kadar bile gelişmiş olmayan bakteri, virüs gibi daha aşağı ve daha küçük canlı organizmaların vücut maddesi hep protoplazma dan yapılmıştır.

Genel olarak bir hücrede protoplazma, ışık mikroskobu ile görülebilen başlıca iki bölüme ayrılır. Biri nukleoplazma yahut karyoplazma ile dolu olan çekirdek veya nukleus, diğeri nukleus ile hücre zarı arasında kalan sitoplazma. Nukleus ile sitoplazmayı birbirinden ayıran bir çekirdek zan, sitoplazmayı hücre etrafındaki ortamdan ayırmak üzere sitoplazmanın dış yüzünde şekillenmiş ve bitki hücrelerinde sellüloz birikimi ile ayrıca kalınlaşmış bir hücre zarı da dikkati çeker.

Bir hücrenin ışık mikroskobu ile görülebilen yapısı ve başlıca bölümleri.

Çeşitli hücre türlerinde, hücre zarının aldığı farklı özellikler ve meydana getirdiği birçok organeller (titrek tüyler, kamçılar, hücre ağzı, hücre anüsü) ayrı ayrı incelenmeğe değer. Ayrıca sitoplazma içinde, hücre zarının uzantısı ve devamı halindeki birtakım ince borucuklar, elektron mikroskopla görülebilen ve önemi gittikçe daha iyi anlaşılan bir yapı teşkil ederler. Bir çeşit hücre içi damar sistemi gibi olan bu yapı, yer yer genişlemiş kesecikler ve daha ziyade ince borucuklar gösteren bu ağ sistemi, endoplazmik retikulum dur.

Çekirdek zarı ile de bağlantılı olan endoplazmik retikulum, hücre çevresindeki ortam ile çekirdeğin içi arasında da ulaşıma elverişlidir.

Şunu önemle belirtmek gerekir ki, bu intrasellüler damar sistemi sitoplazma içinde, sadece maddelerin bir yerden bir yere taşınması için kullanılan basit bir ulaştırma şebekesi değil, aynı zamanda, bu ulaşıma tamamıyla hakim olan bir kontrol sistemi gibi çalışmaktadır. Yani endoplazmik retikulum, hücre sitoplazması içinde bir yerden bir yere taşıdığı maddeleri aynı zamanda gerekli şekilde değiştiren ve işleyen, çeşitli kimyasal ve fizyolojik görevleri de mümkün kılacak oluşumlarla donanmıştır.

Kısacası bir hücrede bile, kendisine göre pek karmaşık hayat olaylarını son derece kolay, emin ve sağlam bir şekilde yürütmeye elverişli, önemli yapılar dikkati çekmektedir. Bunların ültrastrüktürünü ve fonksiyonlarını yeri geldikçe ayrı ayrı ele alacağız.

Bir hücrenin elektron mikroskobu ile görülebilen ince yapısı. Başlıca sitoplazmik organelleri, sitoplazmanın ufak bir bölümünde bir arada gösteren şema.

HÜCRENİN ORGANELLERİ

Organel: Hücrelerin, biyolojik olaylarını gerçekleştirdiği yerdir. Hücre organellerini aşağıdaki özellikleriyle tanıyacağız.

Hücre Organelleri:

Mitekondri

Plastidler.

Koful.

Endoplazmik Retikulum.

Golgi Aygıtı.

Lizozom.

Ribozom.

Sentrozom.

1. Mitekondri:

Çift zarlı bir organeldir. Hücrenin en önemli enerji üretim merkezidir. Oksijenli solunumun yapıldığı yerdir. Enerji, besinlerin oksijenle yayılmasıyla mitekondri elde edilir.

Bitki ve hayvan hücrelerinde mitekondri bulunur. Mitekondrinin kendisine ait ribozomu vardır.

2. Plastidler:

Sadece bitki hücrelerinde bulunur. Besin maddelerini sentezleme ve depolama görevi yapar. Hücre ile birlikte gelişir. Plastidler; Kloroplast, Kromoplast ve Lökoplast olmak üzere üçe ayrılır.

Kloroplast: Çift zarlıdır. İç zarı düzdür. Hücre içinde enerji üreten bir başka organeldir. Bu özelliğinden dolayı bitki hücrelerinde mitekondri miktarı azdır. Bu yapının içinde bulunan ve en önemli özelliği olan, ışığı emen ve bitkiye yeşil renk veren klorofil bulunur.

Kromoplast: Bitkilerde yeşilden başka renk maddelerin de bulunur. Bunlara kırmızı (domates), sarı (gül), turuncu (havuç) gibi örnekler verilebilir.

Lokoplast: bitki ve hayvan hücrelerinde bulunur. Hayvan hücrelerinde besin deposudur. Renksizdir. Nişasta, protein ve yağ depo eder. Havuç, şeker pancarı, patateste bol miktarda bulunur.

3. Koful:

Bitki ve hayvan hücrelerinde bulunur. Hayvan hücrelerinde besin kofulu olarak bulunur. Hayvan hücrelerinde daha küçük ve az sayıda bulunurken, bitki hücrelerinde daha büyük ve bolca bulunan, zardan oluşmuş keseciklerdir.

4. Endoplazmik Retikulum:

Bitki ve hayvan hücrelerinde bulunur hücre içerisinde veya hücre zarı ile çekirdek arasında, sitoplazmanın her yerinde bulunan, madde taşınmasını sağlayan bir sistemdir. Bazı maddeleri de depo eder.

5. Golgi Aygıtı:

Bitki ve hayvan hücrelerinde bulunur. Hücrede oluşan maddeleri paketler ve salgı maddelerinin salgılanmasında rol oynar. Golgi Aygıtı’nın bozulması, salgıların azalmasına neden olur. Golgi aygıtı içinde bulunduğu yapıya (dokuya) göre salgı yapar.

6. Lizozom:

Sitoplazma içinde dağılmış, etrafı zarla çevrili, içleri sindirici enzimlerle dolu keseciklerdir. Büyük moleküllü besinleri parçalayıp küçük moleküller haline getirerek bir çeşit sindirim yapar. Lizozomun yapımında, endoplazmik retikulum ve golgi aygıtı görev alır. Lizozomlar, taşıdıkları sindirim enzimlerini kofulların içine boşaltırlar.

Canlılar öldüklerinde ve gerektiğinde, lizozomlar açılarak içindeki sindirim enzimleri hücreleri sindirir, hücre böylece ölür.

7. Ribozom:

Endoplazmik retikulum zarı üzerine yapışık olarak veya sitoplazmada serbest bulunur. Protein sentezinin yapıldığı ve yapıcı olan protein moleküllerinin üretildiği yerdir. Yapısında protein ve RNA bulunur.

8. Sentrozom:

Hcrenin bölünmesinde görev alır. Her birine sentroil denilen silindir şeklinde iki yapıdan oluşur.

Hayvan hücrelerinde çekirdeğin yakınında dokuz iplikçikten (silindir şekil) oluşmuş yapılardır. Bazı çiçeksiz bitkilerde de sentrozoma rastlanır. Sentroiller birbirine diktir. Sentrozomlar hayvan hücrelerinde, hücre bölünmesi sırasında iğ ipliklerini oluşturur.

Bitki ve Hayvan Hücresi Arasındaki Farklar

Organel

Bitki Hücresi

Hayvan hücresi

Hücre çeperi

Var

Yok

Sentrozom

Yok

Var

Plastidler

Var

Yok

Koful

Az ve Büyük

Çok ve Küçük

Bitki Hücresi:

Sitoplazmalarında kloroplast vardır.

Hücre zarının dışında selülozdan yapılmış hücre çeperi bulunur.

Hücre çeperlerinin bulunmasından dolayı köşeli bir yapıya sahiptir.

Sitoplazmalarında sentrozom yoktur.

Sitoplazmalarında az sayıda büyük kofullar bulunur.

Hayvan Hücresi:

Sitoplazmalarında kloroplast bulunmaz.

Hücre çeperi bulunmaz.

Hücre yapısı köşeli değil, genelde yuvarlağa yakındır.

Sitoplazmalarında sentrozom bulunur.

Sitoplazmalarında çok sayıda küçük kofullar bulunur.

Bitki ve Hayvan Hücrelerinin Genel Görünümleri

Matematik:Kümeler(6.sınıf)

0

Küme, nesnelerin iyi tanımlanmış listesidir.Kümeler genellikle A, B, C gibi büyük harflerle gösterilir.

Kümeyi oluşturan ögelere, kümenin elemanı denir. a elemanı A kümesine ait ise,
a
Î A biçiminde yazılır. “a, A kümesinin elemanıdır.” diye okunur. b elemanı A kümesine ait değilse, b Ï A biçiminde yazılır. “b, A kümesinin elemanı değildir.” diye okunur.

Kümede, aynı eleman bir kez yazılır.

Elemanların yerlerinin değiştirilmesi kümeyi değiştirmez.

A kümesinin eleman sayısı s(A) ya da n(A) ile gösterilir.

B. KÜMELERİN GÖSTERİLİŞİ

Kümenin elemanları aşağıdaki 3 yolla gösterilebilir.

1. Liste Yöntemi

Kümenin elemanları { } sembolü içine, her bir elemanın arasına virgül konularak yazılır.

A = {a, b, {a, b, c}} Ş s(A) = 3 tür.

2. Ortak Özellik Yöntemi

Kümenin elemanları, daha somut ya da daha kolay algılanır biçimde gerektiğinde sözel, gerektiğinde matematiksel bir ifade olarak ortaya koyma biçimidir.

A = {x : (x in özelliği)}

Burada “x :” ifadesi “öyle x lerden oluşur ki” diye okunur.

Bu ifade “x |” biçiminde de yazılabilir.

3. Venn Şeması Yöntemi

Küme, kapalı bir eğri içinde her eleman bir nokta ile

gösterilip noktanın yanına elemanın adı yazılarak

gösterilir.

Bu gösterime Venn Şeması ile gösterim denir.

C. EŞİT KÜME, DENK KÜME

Aynı elemanlardan oluşan kümelere eşit kümeler denir. Eleman sayıları eşit olan kümelere denk kümeler denir.

A kümesi B kümesine eşit ise A = B,

C kümesi D kümesine denk ise C º D

biçiminde gösterilir.

Eşit olan kümeler ayın zamanda denktir. Fakat denk kümeler eşit olmayabilir.

D. BOŞ KÜME

Hiç bir elemanı olmayan kümeye boş küme denir.

Boş küme { } ya da Æ sembolleri ile gösterilir.

Eşit olan kümeler ayın zamanda denktir. Fakat denk kümeler eşit olmayabilir.

{.} ve {0} kümeleri boş küme olmayıp birer elemana sahip iki denk kümedir.

{Æ} ve {0} kümeleri boş küme olmayıp birer elemana sahip iki denk kümedir.

E. ALT KÜME - ÖZALT KÜME

1. Alt Küme

A kümesinin her elemanı, B kümesinin de elemanı ise A ya B nin alt kümesi denir.

A kümesi B kümesinin alt kümesi ise A Ì B biçiminde gösterilir.

A kümesi B kümesinin alt kümesi ise B kümesi A kümesini kapsıyor denir. B É A biçiminde gösterilir.

C kümesi D kümesinin alt kümesi değilse C Ë D biçiminde gösterilir.

2. Özalt Küme

Bir kümenin, kendisinden farklı bütün alt kümelerine o kümeninözalt kümeleri denir.

3. Alt Kümenin Özellikleri

i) Her küme kendisinin alt kümesidir.

A Ì A

ii) Boş küme her kümenin alt kümesidir.

Æ Ì A

iii) (A Ì B ve B Ì A) Û A = B dir.

ıv) (A Ì B ve B Ì C) Ş A Ì C dir.

v) n elemanlı bir kümenin alt kümelerinin sayısı 2n ve özalt kümelerinin sayısı 2n – 1 dir.

vı) n elemanlı bir kümenin r tane (n ³ r) elemanlı alt kümelerinin sayısı

F. KÜMELERLE YAPILAN İŞLEMLER

1. Kümelerin Birleşimi

A nın elemanlarından veya B nin elemanlarından oluşan kümeye bu iki kümenin birleşim kümesi denir ve A È B biçiminde gösterilir.

A È B = {x : x Î A veya x Î B} dir.

2. Birleşim Işleminin Özellikleri

i) A È Æ = A

ii) A È A = A

iii) A È B = B È A

ıv) A È (B È C) = (A È B) È C

v) A Ì B ise, A È B = B

vı) A È B = Æ ise, (A = Æ ve B = Æ) dir.

3. Kümelerin Kesişimi

A ve B kümesinin ortak elemanlarından oluşan

kümeye A ile B nin kesişim kümesi denir ve A Ç B

biçiminde gösterilir.

A Ç B = {x : x Î A ve x Î B} dir.

4. Kesişim Işleminin Özellikleri

i) A Ç Æ = Æ

ii) A Ç A = A

iii) A Ç B = B Ç A

ıv) (A Ç B) Ç C = A Ç (B Ç C)

v) A Ç (B È C) = (A Ç B) È (A Ç C)

vı) A È (B Ç C) = (A È B) Ç (A È C)

G. EVRENSEL KÜME

Üzerinde işlem yapılan, bütün kümeleri kapsayan kümeye,evrensel küme denir. Evrensel küme genellikle E ile gösterilir.

H. BİR KÜMENİN TÜMLEYENİ

Evrensel kümenin elemanı olup, A kümesinin elemanı olmayan elemanlardan oluşan kümeye A nın tümleyeni denir ve A ya da A' ile gösterilir.

A = {x : x Î E ve x Ï A, A Ì E} dir.

Tümleyenin Özellikleri

i) E = Æ

ii) Æ = E

iii) () = A

iv) A È A = E ve A Ç A = Æ dir.

v) A È B = A Ç B

vı) A Ç B = A È B

vıı) E È A = E ve E Ç A = A dir.

vııı) A Ì B ise, B Ì A dir.

I. KUVVET KÜMESI

Bir kümenin bütün alt kümelerin kümesine kuvvet kümesi denir. Kuvvet kümesi P(A) ile gösterilir.

s(A) = n ise, s(P(A)) = 2n dir.

J. İKİ KÜMENİN FARKI

A kümesinde olup, B kümesinde olmayan elemanların kümesine A fark B kümesi denir. A fark B kümesi A – B ya da A \ B biçiminde gösterilir.

A – B = {x : x Î A ve x Ï B} dir.


Farkla Ilgili Özellikler

A, B, C kümeleri E evrensel kümesinin alt kümeleri olmak üzere,

i) E – A = A

ii) A – B = A Ç B

iii) A – B = A È B dir.

ıv) (A – B) È (B – A) = A D B (Simetrik Fark)

K. ELEMAN SAYISI

A, B, C herhangi birer küme olmak üzere,

i) s(A È B) = s(A) + s(B) – s(A Ç B)

ii) s(A È B È C) = s(A) + s(B) + s(C) – s(A Ç B) – s(A Ç C)

– s(B Ç C) + s(A Ç B Ç C)

iii) s(A È B) = s(A – B) + s(A Ç B) + s(B – A)

ıv) a + b + c + d tane öğrencinin bulunduğu bir sınıfta voleybol oynayan öğrencilerin sayısı s(V) = b + c, tenis oynayan öğrencilerin sayısı s(T) = a + b, voleybol ve tenis oynayan öğrencilerin sayısı s(T Ç V) = b olsun.

Tenis veya voleybol oynayanların sayısı:

s(T È V) = a + b + c

Tenis ya da voleybol oynayanların sayısı:

s(T – V) + s(V – T) = a + c

Sadece tenis oynayanların sayısı:

s(T – V) = a

Tenis oynamayanların sayısı:

s(T) = c + d

Bu iki oyundan en az birini oynayanların sayısı:

s(T È V) = a + b + c

Bu iki oyundan en çok birini oynayanların sayısı:

s(A Ç B) = s(A È B) + s(T – V) + s(V – T) = d + a + c

Bu iki oyundan hiç birini oynamayanların sayısı:

s(A È B) = d

Türkçe:Sözcükte Anlam (6,sınıf)

0
1) GERÇEK (TEMEL) ANLAM:

Bir sözcüğün ilk ve asıl anlamına denir.Yani bir sözcüğün söylendiği anda zihnimizde uyandırdığı ilk çağrışım gerçek anlamdır.

2) YAN ANLAM:

Bir sözcüğün gerçek anlamı yanında kullanımına bağlı olarak yeni anlamdır.


3) MECAZ ANLAM:


Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında yepyeni bir anlamda kullanılmasıdır.

* Adamın tarladaki bütün ekinleri yandı. ( gerçek)

* Partide çektiğimiz bütün resimler yanmış. ( yan)

* Bu sınavı kazanamazsan yandın (mecaz)

* Balkona astığım çamaşırlar kurumamış.(gerçek)

* Hazan mevsiminde kurumuş yapraklar gibi.(yan)

* Senin aşkın da beni kuruttu be güzelim. (mecaz)

* Caminin minaresi çok inceydi. (Gerçek)

* Duvarın sıvası için ince bir kum getirmişlerdi. (yan)

* Bana hediye alman çok ince bir davranıştı. (mecaz)

* Sarayın aydınlık bir odasından karanlık bir odasına

geçmiştik. (gerçek anlam)

* Yaşadığımız bunca karanlık günlerden sonra aydınlık

günler bizi bekliyor. (mecaz)

* Arkadaş, bu kız seninle oynuyor. (mecaz)

* Bu masanın ayağı oynuyor. (yan)

* Çocuk kumsalda oynuyor. (gerçek)


4) TERİMSEL ANLAM (TERİM):

Bilim sanat, spor, ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel kavramları karşılayan sözcüklerdir.

* Nota müziğin anahtarı gibidir.

* Rakip takım birazdan penaltı atışı yapacak.

* Marmara fay hattı tehlikeli sinyaller veriyor.

* Güreşçimiz, finalde rakibini tuşla yendi.

* Matematik öğretmenimiz tahtaya bir doğru çizmemizi

istedi.

* Şiirde aynı eklerin ya da sözcüklerin tekrarlanmasına

redif denir.

NOT 1: Bazen bir sözcük gerçekte terim değilken terim olarak kullanılabileceği gibi, gerçekte terim olan bir sözcük de terimlikten çıkabilir.

* Polis bir hücre daha ortaya çıkardı. ( terimlikten çıkma)

* Sinop burnu Türkiye’nin en kuzey noktasıdır.

(terimleşme)

NOT 2: Bir sözcük birçok dalda terim olabilir.

* Bitkiyi toprağa bağlayan kökleridir.

* Dört, kök dışına iki olarak çıkar.

* Hiçbir ek almamış sözcüğe kök denir.

5) YANSIMA SÖZCÜKLER:

Doğadaki seslerin insanlar tarafından taklit edilmesine denir.

* Bu köpek neden havlıyor?

* Bir patlama sesiyle irkilmiştik.

* Bu aylarda kediler çokça miyavlar.

* Bu sözlerim üzerine sınıfta homurtular başladı.

* Köyde sabahleyin koyunların meleyişleriyle uyandık.

6) EŞ ANLAMLI ( ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER:

Yazılışları farklı ancak anlamları aynı olan sözcüklere denir.

* siyah ---- kara , * beyaz----- ak, * zengin----varlıklı,

* zengin--- varlıklı, * fakir----yoksul , * rüzgar---- yel,

* üzüntü-----keder, * öykü---hikaye, * eser--- yapıt,

* edebiyat--- yazın, * cümle---- tümce * kelime--- sözcük

7. ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER:

Anlam bakımından birbirinin tersi olan sözcüklerdir.

* Sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin.

* Ağlarım harta geldikçe gülüştüklerimiz.

* Kışın soğuğunu yaşadıkça yazın sıcağını arar oldum.

* Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

* Yaşlı insanları görünce gençliğimin kıymetini

anlıyorum.

NOT: Zıt anlamlılık ile olumsuzluk birbiriyle karıştırılmamalıdır.

* Tanzimat romanında iyiler hep iyi kötülerse hep kötüdür. ( zıt)

* Bugünlerde hiç iyi değilim. ( olumsuz)

8) SESTEŞ ( EŞSESLİ) SÖZCÜKLER:

Yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklere denir.

* Yılanı gören at birden şaha kalktı.

* Mutfaktaki pislikleri çöpe at.

* Al bayrağıma sarılı cansız bedenimi al.

* Gül: “Gül.” dedi, bülbüle.

* Kalem böyle çalınmıştır yazıma

Yazım kışıma uymaz, kışım yazıma

* Kırda yaptığımız piknikte yanımıza kır saçlı bir ihtiyar

geldi.

UYARI: Bir sözcüğün mecaz ya da yan anlamıyla sesteş anlamlılık karıştırılmamalıdır.

* Bu sözler bazılarına çok dokunacak. ( mecaz anlam )

* Omzuma bir el dokundu. ( gerçek anlam )

* Bu yaz, bir mektup yaz. ( sesteş )

NOT: Sesteş sözcükler genellikle halk edebiyatında cinaslı manilerde kullanılır.

9. SOMUT VE SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER:

Varlığını beş duyu beş duyu organıyla algılayabildiğimiz kavramlar somut; beş duyu organımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız, varlığını sadece akıl ve mantık yürütme yoluyla kabul ettiğimiz kavramlar soyuttur.

* çiçek, ağaç, ses, koku, hava, göl, ev, rüzgar, ışık(somut)

* ruh, akıl, vicdan, akıl, acıma, üzüntü, aşk, inanç( soyut )

ÖZELLİK 1: Somut anlamlı bir sözcük, ek alarak soyut anlam kazanabilir.

* anne - lik , insan - lık

somut soyu yaptı somut soyut yaptı

ÖZELLİK 2 :Somut anlamlı bir sözcük kullanıldığı cümleye göre soyut anlam kazanabilir. Buna soyutlaştırma denir. Soyutlaştırma kelimeye mecaz anlam kazandırma suretiyle olur.

* Ne kadar sıcak bakıyor değil mi? ( soyutlaştırma)

* Kara haber tez duyulur. ( soyutlaştırma)

* Titreyen yapraklar, cilvedir, nazdır. ( soyutlaştırma)

* Bu adam kafasızın biridir. ( soyutlaştırma)

* Kızın gittiği bu yolu hiç iyi görmüyorum. (soyutlaştırma)

* Sanatta özgün olmak biraz da yürek ister. (soyutlaştırma)

* Nedense bugün hiç havamda değilim. ( soyutlaştırma)

ÖZELLİK 3 : Soyut anlamlı bir sözcük çoğunlukla benzetme yoluyla somut hale getirilebilir.Buna somutlaştırma denir.

* Hüzün, sonbaharda dökülen yapraktır.

* Yalnızlık , bir çiçektir.

* Sevgi, gökyüzünde kanat çırpan bir güvercindir.

* Arkadaşlık, kişiler arasında kurulan bir köprüdür.

* Bu düşünceler, zamanla çürüyecektir.

* Vişne dallarında arzularımız, alnımıza konan bir

öpücüktür.

ÖZELLİK 4 : Gözlemleyebildiğimiz eylemler somut, gözlemleyemediğimiz eylemler ise soyuttur.

* Annesi, bebeğini kucağına almış seviyordu. ( somut )

* Ferhat, Şirin’i dağları delecek kadar seviyordu.( soyut )

* Çocuk, masadaki vazoyu kırmıştı. ( somut )

* Bu sözlerinle arkadaşını çok kırdın. ( soyut )

10) NİTELİK VE NİCELİK ANLAMLI SÖZCÜKLER:

Bir şeyin nasıl olduğunu , ne gibi özellikler taşıdığını anlatan sözcüklere nitelik anlamlı sözcükler denir. Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumunu bildiren sözcüklere nicelik anlamlı sözcükler denir.

* Az ileride birkaç kişi seni bekliyor. ( nicel )

* Bugün oldukça kötü bir zaman geçirdim. ( nitel )

* Çok konuştuğu için arkadaşları pek sevmedi. ( nicel )

* İki damla yaş olur düşersin yüreğime gizlice ( nitel, nicel)

* Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi. (nitelik )

UYARI: Bazı sözcükler cümlede kazandığı anlama göre nicel de olabilir nitel de.

* Yaptığı işte iyi para kazanıyordu. ( nicel )

* O iyi bir insandı. ( nitel )

* Bu soğuk havada bir de senin soğuk esprilerini çekemem. ( nicel, nitel )

* Bu şehrin havası sıcak olduğu gibi insanları da sıcaktır. ( nicel, nitel)

Görüldüğü gibi nitelik anlamlı sözcükler, genellikle niteleme sıfatı ve durum zarfı görevindedir. Nicelik anlamlı sözcükler ise ölçü - miktar zarfı , belgisiz sıfat veya sayı sıfatı görevindedir.

10. GENEL VE ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER:

Karşıladıkları varlığın tamamını belirten sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir. Tek bir varlığı karşılayan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir. Varlıkların genelden özele doğru sıralanışı : Varlık- canlı- hayvan- keçi- Ankara keçisi.

* Çocuk, geleceğin teminatı olduğundan ben çocuğumun iyi yetişmesini istiyorum. ( 2. si 1. sine göre daha özel)

* Kitap, insanın en iyi dostudur. ( genel)

* Bu kitabı arkadaşıma ödünç verdim. (özel )

* Eğitim- öğretim sadece okulda yapılmaz ( genel)

* Okulumuz, şehrin en eski binasıdır. (özel )


Türkçe:Masal

0
Masal, sözlü halk hikâyesi. Olağanüstü öğe, kahraman ve olaylara yer veren yaşanmamış öykülerdir.

Masallarda yer ve zamana bağlılık yoktur. Masal terimi öncelikle, Külkedisi, Ali Baba ve Kırk haramiler, Keloğlan gibi ulusal ve uluslararası sözlü geleneğin ürünleri olan halk öykülerini kapsar. Ama sözlü gelenekle ilişkisi olmayan edebî yönü ağır basan bazı eserler de bu türün içinde yer alır. Genellikle masallar "masal anaları" tarafından kendisini dinlemeye hazır topluluklara anlatılır. Daha sonra derlemeciler tarafından yazıya aktarılır.

Masal Çeşitleri

  • Hayvan masalları,
  • Olağan üstü ve gerçekçi masallar,
  • Güldürücü masallar,
  • Zincirlemeli masallar.

Sayfalar

 
Pro Indexer Free Premium Blogger theme by Introblogger